CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI’NDA GERÇEK SAYGI
Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın ruhu, din görevlilerimizin kapı kapı dolaşarak tebrik istemesinde değil; toplumun ve idarecilerin onların yanına gelerek bu kutlu haftayı yerinde tebrik etmesindedir.
Çünkü bu tür özel günlerin amacı, çalışanların kendi kıymetlerini anlatmaları değil; onların emeklerini takdir edenlerin samimi şekilde saygılarını göstermesidir.
Ne yazık ki yıllardır süregelen yanlış bir uygulamayla, haftanın öznesi olan din görevlileri makam kapılarını dolaşmakta, özellikle il ve ilçe müftülerimiz ellerine çiçeklerini alarak mülki amirlerin yanına gitmektedir.
Adeta, “Bugün bizim günümüz, Camiler ve Din Görevlileri Haftası. Siz bizi kutlamaya gelmediniz, biz kendimiz geldik” gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Bu ise hem haftanın ruhuna aykırı hem de mesleğin onurunu zedeleyen anlamsız bir görüntüdür.
Oysa gerçek olan şudur: Saygı talep edilmez, gösterilir.
Takdir, muhataplarından gelir; kişi kendi değerini ispat için dolaşmaz.
Din görevlilerimiz doğumdan ölüme hayatın her safhasında milletimizin yanındadır.
Onların görev yaptığı camiler, milletimizin ortak değeridir.
Bu yüzden, Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nda yapılması gereken; idarecilerin ve toplumun bizzat camilere gelerek din gönüllülerini yerinde tebrik etmesidir.
Ancak bu şekilde hem mesleğin onuru korunacak hem de toplumun gönül köprüleri daha sağlam kurulacaktır.
Diyanet Birlik Sen olarak çağrımız nettir:
Haftanın anlamına gölge düşüren bu yanlış uygulamalar derhal terk edilmeli; din görevlilerimizin kıymeti kendi mekanlarında, görev başında, hak ettikleri şekilde takdir edilmelidir.
Kenan Ak
Diyanet Birlik-Sen Genel Başkanı
