DİYANET BİRLİK SEN: DİYANET ÇALIŞANLARININ HAKLI MÜCADELESİNE OMUZ VERENLERİN YOLUDUR

Biz bu yola; görevini hakkıyla yapan ama çoğu zaman sesi duyulmayan Diyanet çalışanlarının hakkını savunmak için çıktık.
Hiçbir sendikal ayrıma, hiçbir ayrıştırıcı söyleme prim vermeden; bütün Diyanet çalışanlarının yanında olmak için yola çıktık.
Diyanet Birlik Sen, mevzuat bilen tecrübeli yönetim kadrosuyla, Diyanet çalışanlarına hizmet etmek ve faydalı olmak için kuruldu.
Kâğıt üzerinde değil, gerçek mağduriyetlerin içinde, engelleri aşarak büyüdü.
Günü kurtarmak için değil, çürümüş, yüz ekşitilen sendikacılığı; örnek alınan, din görevlisine yakışır, ahlaklı bir çizgiye taşımak için kuruldu.
Bugün bizlere düşen görev; hiçbir Diyanet personelinin emeğini görmezden gelmemek, hiçbir çalışanı yalnız bırakmamak ve hakkı olanın hakkını aramaktır.
Teşkilat mensuplarımızın taleplerini, sıkıntılarını ve beklentilerini görmezden gelen bir sendikal anlayışa karşı; ilkeli, kararlı ve çözüm odaklı bir duruş sergilemek için buradayız.
Sendikacılığı sadece aidat toplamaktan ibaret gören anlayışlara karşı; duyarlı, ahlaklı, ilkeli ve sonuç odaklı bir mücadele veriyoruz.
Biz, kimseye “üyemiz değil” diye ayrımcılık yapmıyoruz.
Karalamıyoruz, çamur atmıyoruz.
Diyanet çalışanı olduğu için, hangi sendikaya üye olursa olsun herkese sadece saygı duyuyoruz.
Ve bu anlayışla; hiçbir Diyanet çalışanını ayırmadan, mağdurun ve mazlumun yanında duruyor, elinden tutmaya çalışıyoruz.
Çünkü bizim önceliğimiz; güçlü bir iradeyle Diyanet çalışanlarının sesi olmak, kurum içindeki ve dışındaki her türlü haksızlığa karşı durmaktır.
Kıymetli Dostlar,
Bir sendika, temsil ettiği Diyanet çalışanlarının sorunlarıyla ilgilenmediği sürece sadece bir tabeladır.
Biz o tabelaya değil, sahadaki gerçeğe bakıyoruz.
Teşkilatımızda yıllardan beri;
• Mesleki kariyeri (MBSTS) bir sınav kâğıdıyla belirlenmeye çalışılan,
• Eş durumu nedeniyle tayin yaptıramayan,
• “3+1” bahanesiyle ailesinden ayrı yaşamak zorunda kalan,
• Onca yıllık emeğe rağmen Hac ve Umre’ye gönderilmeyen,
• Sınavdan sınava koşturulup maddi-manevi mağdur edilen,
• Liyakat yerine adam kayırmacılığıyla geri planda bırakılan,
• Sözleşmeli olduğu için kadro ve tayin hakkı tanınmayan,
• “Destek personeli” denilerek keyfi uygulamalara maruz kalan,
• Kur’an kursunda öğretmen gibi görev yapıp öğretmen sayılmayan,
• En ulvi görevi yapmasına rağmen idarecilerden yeterince değer görmeyen,
• Sesi çıktığında susturulan, hakkını aradığında cezalandırılan…
Binlerce Diyanet personeli hâlâ bu olumsuz tabloyu yaşıyorsa…
Ve yetkili sendika tüm bunlara sadece seyirci kalıyorsa,
Vebal sadece o sendikanın değil,
Onu yetkiye taşıyan her bir Diyanet personelinin de omuzlarındadır!
Seni temsil edemeyen, hakkını savunamayan,
Meslek hayatında yaşadığın mağduriyetlere çözüm üretmeyen bir sendikada
hâlâ neden duruyorsun?
Diyanet Birlik Sen olarak;
Diyanet çalışanlarının yıllardır çözülemeyen sorunlarına karşı
Çözüm üretmek, mücadele etmek ve ses olmak boynumuzun borcudur!
Çünkü biz;
Ayrımcılığa değil, hakkaniyete;
Kayırmaya değil, liyakate;
Sınava değil, kıdeme;
Sessizliğe değil, hakkı haykıran sese talibiz!
Kenan AK
Diyanet Birlik Sen Genel Başkanı