GÜCÜNÜ ÜYEDEN ALAN SENDİKA, ÜYESİNE HÜRMET GÖSTERMEK ZORUNDADIR!

23 Mayıs 2025 15:16 Diyanet Birlik-Sen 292

Yıllarca “hükümetin sendikasıyız”, “idarenin sendikasıyız” gibi kalıplaşmış ve kibirli ifadelerle güç gösterisi yapan, “bizden başkasına üye olursanız” diye başlayan tehdit cümleleriyle personeli baskı altına alarak üye kazanan Diyanet-Sen;

Yaptığı basın açıklamasıyla kendisini eleştiren, sorgulayan ve yanlışlarını dile getiren üyelerine aba altından sopa gösteriyor, üyeleri küçümsüyor.

Ne yazık ki bugün kendisini haklı veya haksız eleştiren üyelerini azarlıyor ve yapılan hiçbir eleştiriye tahammül edemiyor.

Nasıl mı?
Diyanet-Sen üyeleri, müftülüklerin promosyon anlaşması kapsamında, özellikle boykot edilmesi gerektiğine inandıkları Yapı Kredi Bankası ile anlaşma yapılmasını; Diyanet-Sen’in sessiz kalmasına bağlıyor.

Bırakın ses çıkarmayı, şerh dahi koymadığını ve hiçbir itirazda bulunmadığını sebep göstererek “biz de sendikadan istifa ederiz” diye organize oluyorlar.

Üyelerin temel itirazı; sendikalarının bu süreçte yetkili sendika olarak o masada daha etkili ve yönlendirici bir konumda olmasına rağmen yetkisini kullanmadığına, sadece gözlemci sendikalar gibi olup bitenleri izlediğine inanıyorlar.

Üye olumlu veya olumsuz her şeyi düşünebilir.
Her üye, sendikasını sorgulayabilir.
Her üye, yapılan bir anlaşmayı beğenebilir de beğenmeyebilir de.

Yani üye, memnuniyetini de memnuniyetsizliğini de en yüksek perdeden dile getirme hakkına sahiptir.
Bu durum bastırılması gereken değil, dinlenmesi gereken bir demokratik tepkidir.

Ancak ne yazık ki, bu eleştiriler karşısında Diyanet-Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yıldız Bey’in yaptığı açıklamada kullandığı ifadeler, bir sendika başkanına yakışmayacak kadar kırıcı ve küçültücüdür.

Sayın Yıldız; eleştiren üyesini “akıldane” ilan etmiş, “hukuktan bihaber” demiş, “sapla samanı karıştırmayın” diyerek küçümsemiş, yetinmemiş “Türk Ceza Kanunu 118. madde”yi hatırlatarak üyeye adeta gözdağı vermiştir.

açıkça ifade edecek olursak:

Hiçbir sendikanın ne yöneticisi ne de genel başkanı, hangi gerekçeyle olursa olsun üyelerini, yani Diyanet çalışanlarını bu şekilde azarlamamalıdır, aşağılamamalıdır.

Olması gereken şudur:
Bir sendika başkanı eleştiriden korkmaz; aksine ondan ders çıkarır.
Tehdit dili değil, temsil dili kullanır.

Sayın Genel Başkan’a da hatırlatmak isteriz:
Promosyon komisyonlarında belki doğrudan karar verici değildiniz.

Ancak yıllardır “her kazanımda biz vardık” diyerek gücü ve yetkiyi sahiplenen bir sendika olarak bu konuda üyenin beklentisine karşılık veremeyişiniz elbette üyeleriniz tarafından sorgulanacaktır.

Bu eleştiriyi yönelten Diyanet çalışanlarına “hukuk bilmez”, “akıl veremez” demek, en hafif ifadeyle sendikacılıkla hiç bağdaşmaz.

DİYANET BİRLİK SEN olarak biz diyoruz ki:
Sendika, gücünü üyeden alır.
Üye; beğendiğini de beğenmediğini de söyleyebilir, sorgulayabilir, eleştirebilir, alkışlayabilir.

Sendika başkanı ise üyesini sabırla dinler, gerekirse öz eleştiri yapar.
Kardeşliğin diliyle konuşur, tehdit diliyle değil.

DİYANET BİRLİK SEN
Sesini yükselteni değil, üyenin – Diyanet çalışanının – sesine kulak vereni haklı gören sendikadır.
Tehdit eden değil, temsil eden bir anlayışı savunur.

Kenan Ak
Diyanet Birlik-Sen Genel Başkanı

Yorum Ekle

İlk Yorumlayan Siz Olun!

YENİ GALERİLER

Diyanet Birlik-Sen

Siyasetin Değil, Diyanet Çalışanlarının Sendikası

Diyanet Birlik-Sen

İstasyon Mahallesi İstasyon Caddesi 35/A Kat 2- Daire No:6 Etimesgut-Ankara
ETİMESGUT / Ankara

Dernek Yazılımı: Tek Lider Medya © Tüm Hakları Saklıdır.